Hak-İş Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş) Genel Başkanı Mahmut Arslan, “İSTAÇ, ilçe belediyelerinin toplayıp aktarma alanlarına gelen çöpleri çöp fabrikalarına taşıyan bir mekanizma. İSTAÇ’taki arkadaşlar bu taşımayı yapmazsa çöpler aktarma alanlarında kalacak. İlçelerde büyük çöp sorunu olacak” dedi.
HAK-İŞ Konfederasyonu ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) düzenlenen Hizmet-İş Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısının ardından basın mensuplarıyla bir araya geldi. Burada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Arslan, 12 Mayıs’ta yapılan ‘İş Kolları Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı personelin hakları ve asgari ücret hakkında açıklamalarda bulundu. bahisler.
Arslan, İstanbul’un 23 ilçe belediyesinde görev yapan ve Hak-İş Konfederasyonu’na bağlı sendikalara üye işçilerle anket yaptıklarını belirtti. Anket sonrasında çok verimli bilgiler elde ettiklerini belirten Arslan, “Çok başarılı bir çalışma oldu. Ankete katılan işçilere herhangi bir sorun yaşamayacakları konusunda güvence verildi. Toplamda 840 belediye çalışanı ile anket yapıldı. Ankete katılan işçiler arasında en çok katılım Üsküdar Belediyesi’nden oldu.Bir tek kaygısı var sanki bu kaygısında objektif cevaplar vermişler buna tam yanıt veremezsiniz.Ancak bu bir çalışma. personelin isimlerinin verilmeyeceği, izinleri dışında başka bir amaçla kullanılmayacağı ve sadece belediyedeki personelin ekonomik ve sosyal durumu hatta siyasi görüşleri çıkarılabilecektir dedik. olur” dedi.
İşçilerin samimi olduğunu düşündüğünü ve bunun verdikleri cevaplardan anlaşıldığını belirten Arslan, araştırmayı özellikle işçilerin ekonomik ve sosyal durumlarını incelemek için planladıklarını ifade etti. Ayrıca ankete katılan işçilerin belediyede ortalama 10 yıldır çalıştıklarını ve ortalama son 3 yılda sendikaya üye olduklarını belirten Arslan, personelin bu konuda deneyimsiz olduğunu açıkladı. sendikacılık ve dolayısıyla sendikalardan beklentileri yüksektir.
“Belediye çalışanları ek işlerde çalışıyor”
Arslan, anket bilgilerine göre ortalama 4 hanelik bir ailede sadece bir kişinin çalıştığını söyledi. Belediyenin en temel hizmetleri için canla başla çalışıyorlar ve ek işler yapmak zorunda kalıyorlar. İşçilerin yaklaşık yüzde 60’ı ilkokul, ortaokul ve lise mezunu, yüzde 40’ı üniversite mezunu, birkaç kişi de doktora sahibi. Bu kişiler şirketlerde işçi olarak çalışmaktadır. “Ana görevlerinden biri çevre temizliği, park ve bahçe fenni işleridir. Diğerleri büyükşehirler tarafından yönetilmektedir. Bu nedenle temizlik hizmetlerinde birden fazla personel çalışmaktadır.”
“İşçilerin yüzde 75’i tazminatı verilirse işten çıkmak istiyor”
İşçilerin iş doyumlarıyla ilgili sorular sorduğunu belirten Arslan, “İşinizden memnun musunuz?” çünkü İstanbul’da iş bulmak Anadolu’ya göre daha yüksek… “Taban fiyat alırsam gidip başka yerde çalışırım” diyor, “Kendi aldıkları ev değil. Ailenin terk ettiği eski binalarda sağlıksız koşullarda yaşıyorlar. Ortalama kira 6 bin lira ve şehrin en ücra yerlerinde kiralayabiliyorlar. İşçiler bir ay kira karşılığı çalışmak zorunda olduklarını söylüyorlar” dedi.
“İşçiler tatmin olmak için düşük fiyatlara razı”
Ankete katılan işçilerin yüzde 29’unun 20 ile 22 bin lira arası maaşın kendilerine yeteceğini söylediğini belirten Arslan, “İşçilerin yüzde 38’i ’25 bin lira bize yeter’ diyor. Bu oranlar yaklaşık yüzde 60’lara tekabül ediyor. “İradesinin güçlü olduğunu görüyoruz. Bu kadarı bile yeter derler. Bazıları verilmeyeceğini düşündükleri için bu rakamları söylüyorlar. Anlaşmaya hazırlar” dedi.
Arslan, İBB’ye bağlı şirketlerden İstanbul Çevre Yönetim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (İSTAÇ) ve İstanbul Personel Yönetimi Anonim Şirketi (İSPER) ile yaklaşık 11 bin Hak-İş üyesi işçi adına görüşme halinde olduklarını bildirdi. şirketlerin onlarla daha çok görüşme halinde olduğunu. Düşük rakamlardan kontrat teklif ettiklerini ancak bu teklifi reddettiklerini söyledi.
“İSTAÇ’taki arkadaşlarımız taşıma yapmazsa çöpler aktarma alanlarında kalacak”
Arslan, büyükşehir işletmelerinde 25 bin liranın altındaki toplu iş sözleşmesinin sürdürülemeyeceğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“İSTAÇ, ilçe belediyelerinin topladığı çöpleri çöp fabrikalarına taşıyan bir mekanizmadır. Dolayısıyla İSTAÇ’taki arkadaşlar biz bu taşımayı yapmazsak çöpler aktarma alanlarında kalır. transfer bölgeleri ilçelerde büyük bir çöp sorunu olacak.Sorun büyükşehir belediyelerinde değil ilçe belediyelerinde.İSTAÇ’ta yaklaşık 5.500 işçimiz var.Ortalarında fabrikada çalışanlar var ve çöp aktarma işleminde çalışanlar var. Aktarma noktalarındaki çöpler 3 gün alınmadığı sürece temizlenmesi 1 haftadan uzun sürer. Fabrikanın da bu yönüyle hammaddeye ihtiyacı var.” Şu an arabulucu raporu önümüzdeki hafta gelecek. Bir hafta içinde grev kararı almamız gerekiyor.”
“Talebimiz 25 bin liradan başlayan bir fiyat skalası oluşturulması”
Boğaziçi’ndeki asıl işverenin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu olduğunu ve kendisi ile görüşeceklerini sözlerine ekleyen Arslan, “Boğaziçi’nde işverenin imzaladığı sözleşme 20 bin lira civarında. Talebimiz 100’den başlayarak ücret tarifesi oluşturulması. 25 bin lira. Sözleşmede olmazsa olmazımız bu. Biz İmamoğlu.” Uzlaşma yolunu seçeceklerini düşünüyoruz. Şu anda 13-14 bine yakın alıyorlar. 1 Temmuz’dan itibaren buradan çekilmelerini istiyoruz” dedi.
“Mevzuatın dışında bir şey istemiyoruz”
Arslan, 14 Mayıs seçimlerine 2 gün kala, İş Kolları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile genel iş kolu ve metal iş kolunda yapılan düzenleme hakkında da konuştu. Bu konuyu Vedat Bilgin ile daha önce görüştüklerini ve yönetmelik değişikliğinin doğru olmadığını belirttiklerini belirten Arslan, “Öncelikle sistem yanlış. Yönetmelik değişikliklerini 2013’te yasa çıktıktan sonra yaptık ama aylar geçti. , sosyal taraflar bir araya geldi ve tüm konfederasyonlar kendi görüşlerini ifade ettiler. Yönetmelikte sosyal taraflarla büyük bir uzlaşma ile anlaştık. Genel işleri belediye işleri olarak tanımlamazsanız, genel iş kolunu yok etmeye yönelik bir operasyon. Hayır. biri istedi yeni bakanla görüştük bunun alt yapısı yok bunun sosyal diyalog mekanizmaları devre dışı bırakılarak getirildi nereden baksan sorunlu Danıştay’a dava açtık baka ışıkhan incelettirip çalışmalara başlayacağını söyledi. Mevzuatın dışında bir şey istemiyoruz” dedi.
Arslan, yasa tasarılarının bir torba yasa olarak Plan Bütçe Komisyonu’na gönderildiğini, Plan Bütçe Komisyonu ortaklarının fazlalığı nedeniyle taraflara söz hakkı verilmediğini belirtti. Tasarının ne olduğuna ancak komisyonda gördüklerine dikkat çeken Arslan, komisyonda muhatap olmalarına rağmen sadece 2 dakika söz hakları olduğunu açıkladı.
“Genel iş kollarının ötesinde genel bir yetki gaspı var”
Öte yandan yeni düzenlemelerde tüm yetkilerin bakanlık bünyesinde toplanabileceğini söyleyen Arslan, bakanlığın keyfi olarak istediği iş koluna yetki verebileceğini ve bunun sendikalar arasında olumsuzluklar yaratabileceğini savundu. Arslan, “Genel iş kollarının dışında genel bir yetki gaspı var. Sistem 5 farklı yönetmeliği bire indiriyor. Bakan Işıkhan bu tarafta çalışmalara başladı. Bizden de bilgi aldılar. Çalışma hayatının dinamikleriyle oynamak sistemi döndürüyor. kaosa.”
Asgari ücret konusuna da değinen Arslan, Fransa’da nüfusun sadece yüzde 8’inin asgari ücret aldığını, bu yüzde 8’in sosyal yardımlardan da yararlandığını söyledi. Arslan, Türkiye’deki asgari fiyatın yaklaşık 6 buçuk milyon kişiyi ilgilendirdiğini ve bu nedenle Türkiye’nin en büyük toplu sözleşmesi haline geldiğini belirtti. Arslan ayrıca taban fiyatın enflasyonun üzerine çıktığını ve bu durumun toplu sözleşme sistemlerini bozduğunu anlattı. – Mağusa
